Bölüm 1: Kompost Devrimine Giriş: Çöpünüzü Neden Dönüştürmelisiniz?
Modern yaşam, “kullan ve at” üzerine kurulu doğrusal bir tüketim modelini dayatır. Kaynaklar alınır, ürünlere dönüştürülür, tüketilir ve geriye kalanlar “çöp” olarak adlandırılarak gözden uzaklaştırılır. Ancak doğanın kendisi döngüsel bir sistem üzerine kuruludur; bir canlının atığı, diğerinin besinidir. Evde kompost yapmak, bu doğal döngüyü kendi yaşam alanımıza taşıyarak, doğrusal tüketim alışkanlıklarına karşı kişisel bir devrim başlatmanın en somut ve etkili yollarından biridir. Bu rehber, sizi pasif bir “atık üreticisi” olmaktan çıkarıp, kendi besin döngüsünü yöneten aktif bir “ekosistem yöneticisi” haline getirmeyi amaçlamaktadır. Bu süreç, sadece toprağı değil, aynı zamanda atık, gıda ve doğa ile olan ilişkimizi de temelden dönüştürme potansiyeline sahiptir.
Kompost Nedir? Doğanın Geri Dönüşüm Mucizesi
Kompost, en temel tanımıyla, bitkisel ve hayvansal kökenli organik maddelerin, bakteri, mantar ve diğer mikroorganizmalar tarafından kontrollü koşullar altında biyolojik olarak parçalanması sonucu elde edilen, humus benzeri, besin açısından zengin bir toprak düzenleyicidir. Bu, doğanın binlerce yıldır kendi kendine yaptığı bir işlemin hızlandırılmış ve optimize edilmiş halidir. Bir orman zemininde, dökülen yaprakların, devrilen ağaçların ve ölen canlıların zamanla çürüyerek toprağın verimli üst katmanını oluşturması, kompostlaşmanın en saf örneğidir.
Evde kompost yaparak, bu doğal süreci mutfak tezgahımıza, balkonumuza veya bahçemizin bir köşesine taşırız. Gıda artıkları ve bahçe atıkları gibi “çöp” olarak görülen materyaller, bu süreç sayesinde çiftçilerin ve bahçıvanların “siyah altın” olarak adlandırdığı, toprağı canlandıran değerli bir kaynağa dönüşür. Bu dönüşüm, kompostu basit bir gübreden çok daha fazlası yapar; o, toprağı bir besin torbası olarak değil, yaşayan, nefes alan bir organizma olarak gören bütüncül bir yaklaşımın merkezinde yer alır.
Kompostun Kapsamlı Faydaları: Toprağınız, Bitkileriniz ve Gezegenimiz İçin Bir İyilik
Kompost yapmanın faydaları, kişisel bahçenin sınırlarını aşarak gezegenin sağlığına dokunan geniş bir yelpazeye yayılır. Bu faydalar ekolojik, tarımsal ve ekonomik boyutlarda incelenebilir.
Ekolojik Etki: Atık Yönetimi ve İklim Değişikliğiyle Mücadele
Evsel atıklarımızın önemli bir bölümü, yaklaşık üçte biri, kompostlaştırılabilir organik maddelerden oluşur. Bu atıklar çöp sahalarına gönderildiğinde, oksijensiz (anaerobik) bir ortamda çürümeye başlarlar. Bu anaerobik çürüme, karbondioksitten 28 ila 36 kat daha güçlü bir sera gazı olan metan (
CH4) gazının atmosfere salınmasına neden olur. Evde kompost yaparak organik atıkları çöp sahalarından uzaklaştırmak, bu zararlı metan salınımını doğrudan engeller ve iklim değişikliğiyle mücadelede bireysel düzeyde güçlü bir adım atılmasını sağlar. Ayrıca, atık depolama sahalarının daha yavaş dolmasına yardımcı olarak yerel yönetimlerin atık yönetimi maliyetlerini düşürür. Kompostlama, aynı zamanda atmosferdeki karbonu toprağa geri döndürerek depolayan bir “karbon tutulması” (carbon sequestration) işlevi görür.
Toprak Sağlığı ve Yapısı: Çorak Toprakları Canlandırmak
Kompost, toprağın fiziksel ve kimyasal yapısını iyileştiren en etkili maddedir. Ağır ve sıkışık killi toprakları gevşeterek havalanmasını ve suyun daha iyi süzülmesini sağlar. Su ve besin tutma kapasitesi düşük olan kumlu toprakları ise bir sünger gibi davranarak zenginleştirir; parçacıkları birbirine bağlayarak su ve besinlerin kök bölgesinde kalmasına yardımcı olur. Bu yapısal iyileşme, “agregatlaşma” olarak bilinen, toprağın küçük topaklar halinde bir araya gelerek sağlıklı ve havadar bir yapı kazanması sürecini teşvik eder.
Kompostun en dikkat çekici özelliklerinden biri de su tutma kapasitesidir. 100 kg olgun kompost, yaklaşık 195-200 litre su tutabilir. Bu, özellikle kurak dönemlerde sulama ihtiyacını önemli ölçüde azaltarak su tasarrufu sağlar. Ayrıca, toprağı bir arada tutarak rüzgar ve şiddetli yağışların neden olduğu erozyona karşı toprağı korur.
Bitki Beslenmesi: Kimyasal Gübrelere Doğal ve Üstün Bir Alternatif
Kimyasal gübreler, genellikle fosil yakıtlar kullanılarak üretilir ve üretim süreçleri çevreye zararlıdır. Toprağa uygulandıklarında, bitkilerin kullanamadığı fazlalıklar yeraltı sularına sızarak kirliliğe yol açar. Kompost, bu sentetik gübrelere olan ihtiyacı azaltarak veya tamamen ortadan kaldırarak hem ekonomik hem de ekolojik bir avantaj sunar.
Kimyasal gübreler, besinleri suda çözünür formda sunarak bitkiyi “zorla besler”. Kompost ise “yavaş salınımlı” bir besin kaynağıdır. İçerdiği besinleri, topraktaki canlı yaşamının faaliyetleri sayesinde, bitkinin ihtiyaç duyduğu zamanda ve alabileceği formda yavaş yavaş serbest bırakır. Bu, sadece bir besin kaynağı değil, aynı zamanda bir besin deposu olduğu anlamına gelir.
Ek olarak, kompost toprağın pH dengesini düzenler. Çok asidik veya çok alkali toprakları nötr seviyelere yaklaştırarak, bitkilerin topraktaki mevcut besinlerden en verimli şekilde faydalanmasını sağlar. Topraktaki ağır metaller ve toksinler gibi zararlı maddeleri bağlayarak bitkilerin kökleri tarafından emilmesini engeller, bu sayede kirlenmiş toprakların iyileştirilmesinde dahi kullanılabilir. Son olarak, içerdiği zengin ve çeşitli mikroorganizma topluluğu sayesinde bitki hastalıklarına ve zararlılara karşı doğal bir koruma kalkanı oluşturur.
Bölüm 2: Kompostun Bilimi: Mükemmel Yığını Yaratmanın Sırları
Başarılı bir kompost süreci, sihirli bir formülden ziyade, canlı bir ekosistemi anlamak ve yönetmekle ilgilidir. Kompost yığını, içinde milyarlarca görünmez işçinin çalıştığı bir biyoreaktördür. Bu işçilerin verimli çalışabilmesi için doğru yaşam koşullarının sağlanması gerekir. Bu koşullar, bir kek tarifindeki sabit ölçülerden farklı olarak, birbirini sürekli etkileyen dinamik faktörlerdir. Bir parametredeki değişiklik, diğerlerini etkileyen bir zincirleme reaksiyonu tetikler. Başarılı bir kompostçu, bu ilişkileri anlayan ve yığının davranışlarını (koku, sıcaklık, doku) gözlemleyerek dengeyi yeniden kurmak için müdahale eden bir sistem yöneticisidir.
Görünmez İşçiler: Mikroorganizmaların Rolü
Kompostlaşma, temel olarak aerobik (oksijenli solunum yapan) mikroorganizmaların bir orkestrası tarafından yönetilir. Bu orkestranın ana üyeleri bakteriler, mantarlar ve aktinomisetlerdir.
Süreç, mezofilik faz ile başlar. Bu aşamada, 10°C ile 45°C arasında aktif olan mezofilik bakteriler, yığındaki şeker, nişasta gibi kolayca parçalanabilen organik maddeleri hızla tüketir. Bu yoğun metabolik aktivite, önemli miktarda ısı üretir ve yığının sıcaklığının yükselmesine neden olur.
Sıcaklık 45°C’yi aştığında, sahneye termofilik bakteriler çıkar. Bu ısı seven organizmalar, 70°C’ye varan sıcaklıklarda gelişirler. Termofilik faz, kompostlaşmanın en aktif ve en önemli aşamasıdır. Yüksek sıcaklıklar (ideal olarak 55°C üzeri), insan ve bitki sağlığı için zararlı olabilecek patojenleri, parazitleri ve istenmeyen yabani ot tohumlarını etkili bir şekilde yok ederek kompostun hijyenik hale gelmesini sağlar.
Kolayca parçalanabilen besinler tükendiğinde, yığının sıcaklığı yavaşça düşmeye başlar. Bu olgunlaşma (soğuma) fazında, mantarlar ve aktinomisetler gibi diğer mikroorganizmalar devreye girer. Bu canlılar, selüloz (bitki hücre duvarları) ve lignin (odunsu dokular) gibi daha karmaşık ve dayanıklı organik maddeleri parçalamakta ustadırlar. Sonunda, yığın ortam sıcaklığına döner ve geriye koyu renkli, toprak kokulu, stabil bir humus-benzeri materyal kalır.
Altın Oran: Karbon-Azot (C/N) Dengesi Neden Hayati?
Kompost yığınındaki mikroorganizmalar, tüm canlılar gibi, hayatta kalmak ve çoğalmak için besine ihtiyaç duyar. Onların temel diyeti iki ana elementten oluşur: Karbon (C) ve Azot (N).
- Karbon (Kahverengi Malzemeler): Mikroorganizmalar için temel enerji kaynağıdır. Onu bir arabanın yakıtı gibi düşünebilirsiniz.
- Azot (Yeşil Malzemeler): Mikroorganizmaların kendi hücrelerini, enzimlerini ve proteinlerini oluşturmak için kullandıkları yapı taşıdır.
Bu iki elementin doğru oranda bulunması, kompostlaşma sürecinin hızı ve kalitesi için kritik öneme sahiptir. İdeal Karbon/Azot (C/N) oranı, hacimsel olarak değil, kütlesel olarak yaklaşık 25:1 ila 30:1 olarak kabul edilir. Bu, mikroorganizmaların her bir birim azot için 25-30 birim karbon tükettiği anlamına gelir.
- Karbon Fazlası (C/N Oranı > 30:1): Yığında çok fazla “kahverengi” malzeme varsa, mikroorganizmalar enerji kaynaklarını verimli bir şekilde kullanmak için yeterli azot bulamazlar. Protein sentezi yavaşlar, üreme duraksar. Sonuç, aylarca hatta yıllarca sürebilen son derece yavaş bir kompostlaşma sürecidir.
- Azot Fazlası (C/N Oranı < 25:1): Yığında çok fazla “yeşil” malzeme varsa, mikroorganizmalar için bir ziyafet başlar. Hızla çoğalırlar ve yığının içindeki mevcut oksijeni süratle tüketirler. Oksijen tükendiğinde, anaerobik (oksijensiz) bakteriler devreye girer. Bu bakterilerin metabolik yan ürünleri arasında amonyak gibi keskin ve kötü kokulu gazlar bulunur. Yığın, vıcık vıcık, çamurumsu bir hal alır ve verimli bir kompost yerine kokuşmuş bir kütleye dönüşür.
Kompostun Dört Elementi: Oksijen, Nem, Sıcaklık ve Parçacık Boyutu
C/N oranının yanı sıra, kompost ekosisteminin sağlığını belirleyen dört temel fiziksel faktör daha vardır.
- Oksijen (Havalandırma): Verimli ve kokusuz bir kompostlaşma, aerobik bir süreçtir. Mikroorganizmaların organik maddeleri parçalamak için sürekli oksijene ihtiyacı vardır. Yığının içindeki oksijen konsantrasyonu %5’in altına düşmemelidir. Bu oksijen, yığının düzenli olarak karıştırılması veya çevrilmesiyle sağlanır. Yetersiz havalandırma, sürecin anaerobik koşullara dönmesine ve “pütrifikasyon” olarak bilinen kötü kokulu çürümeye yol açar.
- Nem: Su, mikroorganizmaların yaşaması, besinleri çözmesi ve yığın içinde hareket etmesi için hayati öneme sahiptir. İdeal nem oranı %40 ila %60 arasındadır. Pratikte bu, kompost yığınının “sıkılmış nemli bir sünger” kıvamında olması gerektiği anlamına gelir. Elinizle bir avuç kompost alıp sıktığınızda, avucunuz ıslanmalı ancak sadece birkaç damla su akmalıdır. Yığın çok kuruysa, mikrobiyal aktivite yavaşlar veya durur. Yığın çok ıslaksa, malzemenin arasındaki hava boşlukları suyla dolar, oksijen girişi engellenir ve yine anaerobik, kokulu bir çürüme başlar.
- Sıcaklık: Sıcaklık, sadece bir ölçüm değil, kompostun sağlık karnesidir. Yığının sıcaklık grafiği (önce yükselip, bir platoda kalıp sonra yavaşça düşmesi), sürecin hangi yaşam evresinde olduğunu, sağlıklı işleyip işlemediğini ve ne zaman karıştırma gibi bir müdahaleye ihtiyaç duyduğunu gösteren bir teşhis aracıdır. 55°C’nin üzerindeki sıcaklıklar hijyen sağlarken, 70°C’yi aşan sıcaklıklar faydalı mikroorganizmalara da zarar verebilir, bu nedenle aşırı ısınma da istenmeyen bir durumdur.
- Parçacık Boyutu: Organik malzemelerin yüzey alanı, mikroorganizmaların onlara ne kadar hızlı erişebileceğini belirler. Malzemeler ne kadar küçük parçalara ayrılırsa, mikroorganizmaların çalışabileceği yüzey alanı o kadar artar. Bu da parçalanma sürecini önemli ölçüde hızlandırır. Büyük bir lahana yaprağının çürümesi haftalar sürerken, ince ince doğranmış lahana yaprakları çok daha hızlı bir şekilde komposta karışır.
Bölüm 3: Kompost Menüsü: Ne Eklemeli, Neden Kaçınmalı?
Kompost yığınını başarılı bir şekilde yönetmenin anahtarı, ona doğru “yiyecekleri” doğru oranlarda vermektir. Bu menü, “Yeşiller” olarak bilinen azot zengini hızlandırıcılardan ve “Kahverengiler” olarak bilinen karbon zengini dengeleyicilerden oluşur. Ancak her organik atık bu menüye uygun değildir. Bazı malzemeler, seçilen kompost yöntemine bağlı olarak riskler taşıdığı için “yasaklılar listesi”nde yer alır. Bu bölüm, kompostunuz için mükemmel diyeti nasıl oluşturacağınızı ve hangi malzemelerden neden kaçınmanız gerektiğini detaylandıracaktır.
Yeşiller (Azot Kaynakları – “Hızlandırıcılar”): Kompost Yığınını Ateşleyen Yakıt
“Yeşiller”, kompost yığınındaki mikroorganizmaların üremesi ve çoğalması için gerekli olan proteini sağlayan azot bakımından zengin malzemelerdir. Genellikle taze, nemli ve “canlı” atıklardır. Yığına eklendiklerinde mikrobiyal aktiviteyi hızla artırarak sıcaklığın yükselmesini sağlarlar, bu yüzden “hızlandırıcı” olarak da adlandırılırlar.
Yaygın Yeşil Malzeme Örnekleri:
- Çiğ sebze ve meyve artıkları (kabuklar, çekirdek evleri, saplar)
- Taze biçilmiş çim ve yeşil otlar
- Kahve telvesi ve kağıt filtreleri
- Çay poşetleri ve posası
- Solmuş çiçekler ve taze budanmış yeşil bitki artıkları
- Yumurta kabukları (iyi bir kalsiyum kaynağıdır, küçük parçalara ayrılmalıdır)
Kahverengiler (Karbon Kaynakları – “Süngerler”): Koku ve Denge İçin Temel Malzeme
“Kahverengiler”, mikroorganizmalar için ana enerji kaynağı olan karbon bakımından zengin malzemelerdir. Genellikle kuru, odunsu ve “cansız” atıklardır. Bu malzemeler sadece kimyasal bir rol oynamaz; aynı zamanda yığının fiziksel yapısını da oluştururlar. Yığının içinde hava cepleri yaratarak çökmesini engeller ve havalanmasını sağlarlar. Ayrıca, yeşil malzemelerden gelen fazla nemi ve ayrışma sırasında oluşabilecek kokuları emerek bir sünger işlevi görürler. Bu nedenle, kahverengi malzemeler hem yığının “yemeği” (karbon) hem de “akciğerleri” (hava boşlukları) ve “süngeridir” (nem kontrolü).
Yaygın Kahverengi Malzeme Örnekleri:
- Kuru ve dökülmüş ağaç yaprakları
- Saman, kuru ot ve çam iğneleri
- Talaş ve küçük odun parçaları (işlem görmemiş ahşaptan)
- Parçalanmış, baskısız karton ve gazete kağıdı
- Kuruyemiş kabukları (fıstık, ceviz vb.)
- Mısır koçanları ve sapları
Detaylı Yeşil ve Kahverengi Malzemeler Listesi ve Yaklaşık C/N Oranları
Aşağıdaki tablo, farklı organik malzemelerin yaklaşık Karbon/Azot oranlarını göstererek kompost yığınınızı daha bilinçli bir şekilde dengelemenize yardımcı olacaktır. Unutmayın, ideal yığın oranı yaklaşık 25-30 birim karbona 1 birim azottur. Pratikte bu, genellikle hacim olarak 2-4 birim kahverengi malzemeye 1 birim yeşil malzeme ekleyerek sağlanır.
Malzeme Türü | Malzeme Adı | Yaklaşık C/N Oranı | Notlar ve İpuçları |
Yeşil (Azot) | Taze Biçilmiş Çim | 20:1 | Hızla ısınır, yığını sıkıştırabilir. Kahverengilerle karıştırılmalıdır. |
Yeşil (Azot) | Sebze ve Meyve Artıkları | 20:1 | Mükemmel bir azot ve nem kaynağıdır. |
Yeşil (Azot) | Kahve Telvesi | 20:1 | Asidik değildir, toprağın yapısını iyileştirir. |
Yeşil (Azot) | Hayvan Gübresi (Tavuk) | 7:1 | Çok güçlü bir azot kaynağıdır. Az miktarda kullanılmalıdır. |
Yeşil (Azot) | Hayvan Gübresi (İnek, At) | 18:1 – 25:1 | Mükemmel bir kompost başlatıcıdır. |
Kahverengi (Karbon) | Kuru Yapraklar | 30:1 – 50:1 | En iyi ve en kolay bulunan karbon kaynağıdır. |
Kahverengi (Karbon) | Saman / Kuru Ot | 75:1 | Yığını havalandırmak için harikadır. |
Kahverengi (Karbon) | Gazete Kağıdı (Parçalanmış) | 175:1 | Sadece siyah-beyaz baskılı, parlak olmayan kağıtlar kullanılmalıdır. |
Kahverengi (Karbon) | Karton (Parçalanmış) | 350:1 | Yavaş ayrışır, iyi bir hacim ve hava kaynağıdır. |
Kahverengi (Karbon) | Talaş / Öğütülmüş Dal | 350:1 – 400:1 | Çok yüksek karbon içerir. Azot zengini malzemelerle dengelenmelidir. |
E-Tablolar’a aktar
Tablo verileri ‘ten derlenmiştir.
Kompostun Yasaklılar Listesi: Asla Eklenmemesi Gerekenler ve Nedenleri
Bu “yasaklılar listesi”, mutlak bir kuraldan çok, bir risk yönetimi stratejisidir. Geleneksel aerobik kompost yöntemleri (sıcak ve soğuk) için geçerli olan kısıtlamalar, Bokaşi gibi farklı biyolojik süreçler kullanan yöntemler için geçerli olmayabilir.
Geleneksel (Sıcak/Soğuk) Kompost Yığınları İçin Kaçınılması Gerekenler:
- Et, Balık, Süt Ürünleri, Yağlar ve Kemikler: Bu malzemeler, ayrışırken son derece kötü kokular yayar ve fare, sıçan gibi kemirgenleri, sinekleri ve diğer haşereleri çeker. Yüksek protein (azot) içerikleri, yığının hızla oksijensiz kalmasına ve kokuşmasına neden olur. Ayrıca, E. coli ve Salmonella gibi patojenik bakteri riski taşırlar ve ev tipi kompost yığınları bu patojenleri güvenilir bir şekilde yok edecek kadar tutarlı bir şekilde ısınmayabilir.
- Evcil Hayvan Dışkısı (Kedi ve Köpek): İnsanlara bulaşabilen ve ciddi hastalıklara neden olabilen parazitler (kancalı kurt, yuvarlak kurt), virüsler ve zararlı bakteriler içerebilirler. Bu atıkların güvenli bir şekilde kompostlanması, endüstriyel tesislerde ulaşılan sürekli yüksek sıcaklıkları gerektirir.
- Hastalıklı veya Böcek İstilasına Uğramış Bitkiler: Bitki hastalıklarına neden olan mantar sporları, bakteriler ve böcek yumurtaları, kompost yığınında hayatta kalabilir. Bu kompostu daha sonra bahçenizde kullandığınızda, sorunu tüm bahçenize yayma riskiyle karşılaşırsınız.
- İlaçlanmış Bahçe Atıkları ve Kömür/Mangal Külü: Pestisitler, herbisitler ve diğer kimyasallar, kompostlaşma sürecini yürüten hassas mikroorganizma popülasyonunu öldürebilir veya zarar verebilir. Mangal kömürü külü ise bitkiler için toksik olabilecek sülfür ve ağır metaller içerebilir. (Not: Saf odun külü az miktarda potasyum kaynağı olarak eklenebilir).
- Narenciye Kabukları, Soğan ve Sarımsak (Aşırı Miktarda): Bu malzemeler yüksek asitlik oranlarına sahiptir ve içerdikleri doğal yağlar antibakteriyel özellikler gösterebilir. Az miktarda eklenmeleri sorun yaratmaz, ancak yığının büyük bir kısmını oluştururlarsa kompostlaşma sürecini yavaşlatabilir ve özellikle solucan kompostunda solucanlara zarar verebilirler.
- İnorganik ve Ayrışmayan Malzemeler: Plastik, metal, cam, sentetik kumaşlar, işlenmiş ahşap ve parlak dergi kağıtları gibi malzemeler biyolojik olarak parçalanmaz ve kompostunuzu kirletir.
Bölüm 4: Sizin İçin Doğru Kompost Yöntemi Hangisi?
Evde kompost yapmaya karar verdikten sonraki en önemli adım, yaşam tarzınıza, mevcut alanınıza ve hedeflerinize en uygun yöntemi seçmektir. Her yöntemin kendine özgü avantajları, dezavantajları ve gereksinimleri vardır. “En iyi” kompost yöntemi diye bir şey yoktur; sadece “sizin için en uygun” olan vardır. Bu bölümde, en yaygın dört ev tipi kompost yöntemi karşılaştırılarak karar verme süreciniz kolaylaştırılacaktır.
Kompost Yöntemleri Karşılaştırması
Aşağıdaki tablo, dört ana kompost yöntemini hız, gereken alan, efor seviyesi, uygun atıklar ve ideal kullanım senaryoları gibi kritik metrikler üzerinden karşılaştırmaktadır. Bu tablo, ihtiyaçlarınıza en uygun yöntemi bir bakışta görmenizi sağlayacak bir başlangıç noktasıdır.
Yöntem | Hız | Gereken Alan | Efor Seviyesi | Uygun Atıklar | İdeal Kullanım Senaryosu |
Sıcak (Aktif) Kompost | Hızlı (1-3 ay) | Orta-Büyük (min. 1 m3) | Yüksek (Düzenli karıştırma, nem/sıcaklık takibi) | Bahçe atıkları, mutfak artıkları (et, süt, yağ hariç) | Bahçeli evi olan, hızlı sonuç isteyen ve kompostla aktif olarak ilgilenecek zamanı olanlar. |
Soğuk (Pasif) Kompost | Yavaş (6 ay – 2 yıl) | Orta-Büyük | Çok Düşük (“Ekle ve Unut” prensibi) | Bahçe atıkları, mutfak artıkları (et, süt, yağ hariç) | Bahçeli evi olan, sabırlı, az zaman ayıran ve düşük eforlu bir çözüm arayanlar. |
Solucan Kompostu (Vermikompost) | Orta (2-3 ay) | Küçük (İç mekan kutusu) | Orta (Düzenli besleme, nem kontrolü, hasat) | Çiğ sebze/meyve, kahve/çay posası, yumurta kabuğu. (Et, süt, yağ, narenciye, soğan/sarımsak hariç) | Apartman dairesinde yaşayanlar, balkon veya mutfak gibi kapalı alanlarda kompost yapmak isteyenler. |
Bokaşi Kompostu | Çok Hızlı (2 hafta fermantasyon + 2-4 hafta toprağa gömme) | Çok Küçük (Hava sızdırmaz kova) | Orta (Günlük atık ekleme, su boşaltma, gömme) | Pişmiş yemekler, et, süt ürünleri dahil TÜM mutfak atıkları. | Apartman dairesinde yaşayan, her türlü gıda atığını dönüştürmek isteyen, koku ve haşere riski istemeyenler. |
Hızlı ve Etkili: Sıcak (Aktif) Kompostlama
Sıcak kompostlama, kompost sürecini en verimli ve hızlı şekilde tamamlamayı hedefleyen yöntemdir. Temel prensibi, en az 1 metreküplük bir yığın oluşturarak , C/N oranını, nemi ve havalandırmayı ideal seviyelerde tutmaktır. Bu kontrollü ortam, termofilik mikroorganizmaların hızla çoğalmasını ve yığın sıcaklığını 55-70°C aralığına çıkarmasını sağlar. Bu yüksek sıcaklık, yabani ot tohumlarını ve patojenleri yok ederek hijyenik bir son ürün elde edilmesini garantiler. Ancak bu hızın bir bedeli vardır: Yığının düzenli olarak (birkaç günde bir veya haftada bir) karıştırılması, nem seviyesinin sürekli kontrol edilmesi ve C/N oranının dikkatle ayarlanması gerekir. Bu yöntem, kompost yapımını bir hobi olarak gören ve sürece aktif olarak katılmaktan keyif alan bahçe sahipleri için idealdir.
Sabırlı ve Basit: Soğuk (Pasif) Kompostlama
Soğuk kompostlama, en basit ve en az efor gerektiren yöntemdir. Bahçenin bir köşesinde oluşturulan bir yığına veya basit bir kompost kutusuna organik atıkların zamanla eklenmesiyle yapılır. Sürece aktif bir müdahale (karıştırma, sıcaklık takibi vb.) yoktur; doğanın kendi hızında çalışmasına izin verilir. Bu nedenle süreç çok daha yavaştır ve tamamlanması 6 aydan 2 yıla kadar sürebilir. Sıcaklık, patojenleri yok edecek seviyelere ulaşmadığı için bu yöntemde et, süt ürünleri gibi riskli atıklardan ve hastalıklı bitkilerden kesinlikle kaçınılmalıdır. Soğuk kompost, “biriktir ve unut” yaklaşımını benimseyen, acelesi olmayan ve kompostla uğraşmak için fazla zamanı olmayan kişiler için mükemmel bir seçenektir.
Apartman Dostu: Solucan Kompostu (Vermikompost)
Vermikompost, organik atıkları parçalamak için mikroorganizmalarla birlikte özel solucan türlerinin (genellikle Kırmızı Kaliforniya Solucanı – Eisenia foetida) kullanıldığı bir yöntemdir. Kapalı bir kutu veya sistem içinde, genellikle iç mekanlarda veya korunaklı balkonlarda yapılır, bu da onu apartman yaşamı için son derece uygun kılar. Solucanlar, atıkları sindirerek besin açısından son derece zengin, “solucan gübresi” olarak bilinen bir son ürüne dönüştürür. Bu yöntem, Bokaşi’ye göre biraz daha fazla özen gerektirir; solucanlar belirli sıcaklık (12-23°C) ve nem aralıklarını severler ve diyetleri daha kısıtlıdır. Yağlı gıdalar, et, süt ürünleri, narenciye ve soğan gibi asidik veya keskin kokulu atıklar solucanlara zarar verebileceği için sisteme eklenmemelidir.
Her Şeyi Dönüştüren Japon Tekniği: Bokaşi Kompostu
Bokaşi, “fermente olmuş organik madde” anlamına gelen Japonca bir kelimedir ve diğer yöntemlerden temel olarak ayrılır. Aerobik (oksijenli) bir ayrışma yerine, anaerobik (oksijensiz) bir
fermantasyon (turşulaşma) sürecini kullanır. Bu işlem, hava sızdırmaz bir kovanın içine atıkların konulması ve her katmanın üzerine “Bokaşi kepeği” veya “Etkin Mikroorganizmalar (EM)” içeren bir başlatıcı serpilmesiyle yapılır.
Bokaşi’nin en büyük avantajı, et, süt ürünleri, pişmiş ve yağlı yemek artıkları dahil olmak üzere her türlü mutfak atığını işleyebilmesidir. Süreç koku ve sinek yapmaz, bu da onu apartman daireleri için en ideal yöntemlerden biri haline getirir. Kova dolduktan sonra 2 hafta boyunca fermente olması için bekletilir. Bu sürecin sonunda elde edilen materyal tam olarak olgunlaşmış kompost değil, bir “ön-kompost” veya “turşulanmış atık”tır. Bu materyalin toprağa dönüşmesi için bahçede bir çukura veya büyük bir saksıya gömülmesi ve orada 2-4 hafta daha beklemesi gerekir.
Bölüm 5: Adım Adım Kompost Yapım Rehberleri
Teorik bilgileri pratiğe dökme zamanı. Bu bölümde, seçtiğiniz yönteme göre kompost sisteminizi nasıl kuracağınız, işleteceğiniz ve sonuca ulaşacağınız adım adım anlatılmaktadır. Her rehber, başlangıçtan hasada kadar olan süreci kapsayacak şekilde tasarlanmıştır.
Sıcak/Soğuk Kompost Kurulumu: Yığın veya Kutu Yöntemi
Bu rehber, hem hızlı sonuç almayı hedefleyen sıcak kompost hem de yavaş ve basit olan soğuk kompost için temel kurulum prensiplerini içerir. İki yöntem arasındaki temel fark, yönetim şeklidir (sıcak kompostta aktif karıştırma, soğuk kompostta pasif biriktirme).
- Yer Seçimi: Kompost yığınınızı veya kutunuzu, doğrudan güneş ışığından korunan, gölgeli veya yarı gölgeli bir alana yerleştirin. Bu, yığının aşırı kurumasını önler. Ayrıca, su kaynağına yakın ve etrafında rahatça hareket edip karıştırma yapabileceğiniz bir yer seçin.
- Kutu veya Yığın Oluşturma:
- Yığın: En basit yöntem, malzemeleri doğrudan yere yığmaktır. İdeal yığın boyutu, ısının korunabilmesi için en az 1x1x1 metredir.
- Kutu: Ahşap paletlerden veya tel örgülerden basit bir kompost kutusu yapabilirsiniz. Hazır plastik kompost kutuları da mevcuttur. Kutunun altının toprakla temas etmesi ve havalandırma deliklerinin olması önemlidir.
- Katmanlama (Yığını Başlatma):
- Adım 1 – Taban: En alta, havalandırmayı sağlamak için 10-15 cm kalınlığında küçük dallar, dal parçaları gibi kaba malzemelerden bir taban oluşturun.
- Adım 2 – Kahverengi Katman: Tabanın üzerine 15 cm kalınlığında bir kat “kahverengi” malzeme (kuru yapraklar, saman, parçalanmış karton) serin.
- Adım 3 – Yeşil Katman: Kahverengi katmanın üzerine 10-15 cm kalınlığında bir kat “yeşil” malzeme (mutfak artıkları, taze çim) ekleyin.
- Adım 4 – Başlatıcı (İsteğe Bağlı): Süreci hızlandırmak için yeşil katmanın üzerine bir kürek dolusu olgun kompost veya bahçe toprağı serpebilirsiniz. Bu, yığına faydalı mikroorganizmaları aşılar.
- Adım 5 – Nemlendirme: Her katmanı, nemli bir sünger kıvamına gelene kadar hafifçe sulayın.
- Adım 6 – Tekrarlama: Yığın istenen boyuta ulaşana kadar kahverengi ve yeşil katmanları eklemeye devam edin. Yığını en üstte bir kahverengi malzeme katmanıyla bitirmek, koku ve sinek oluşumunu engellemeye yardımcı olur.
- Yönetim:
- Sıcak Kompost: Yığını 4-7 günde bir, iç kısımları dışa, dış kısımları içe gelecek şekilde bir dirgen veya kürek yardımıyla karıştırın. Her karıştırmada nemi kontrol edin ve gerekirse su ekleyin.
- Soğuk Kompost: Yeni atıkları yığının üzerine eklemeye devam edin. Her yeşil malzeme eklemesinden sonra üzerini bir miktar kahverengi malzeme ile örtün. Karıştırma zorunlu değildir, ancak ara sıra yapmak süreci hızlandırır.
Solucan Kompostu Başlangıç Rehberi: Solucan Seçimi, Yatak Hazırlığı ve Besleme
- Sistem Seçimi: İki adet iç içe geçen, opak (ışık geçirmeyen) plastik saklama kabı veya hazır bir solucan kompostu sistemi kullanabilirsiniz. Üstteki kaba solucanlar ve yemler konulur, tabanına çok sayıda drenaj deliği açılır. Alttaki kap ise süzülen “solucan çayını” toplamak için kullanılır.
- Solucan Seçimi: Bahçe solucanları bu sistem için uygun değildir. Kompostlama için en ideal tür, organik atıkları hızla tüketen Kırmızı Kaliforniya Solucanı’dır (Eisenia foetida). Başlangıç için yaklaşık 500 gr (yaklaşık 1000 adet) solucan yeterlidir.
- Yatak Malzemesi Hazırlığı: Solucanların yaşaması için nemli bir yatağa ihtiyaç vardır. Parçalanmış gazete kağıdı, karton, kurumuş yapraklar veya torf gibi karbon zengini malzemeleri karıştırın. Bu karışımı, nemli bir sünger kıvamına gelene kadar suyla ıslatın. Hazırladığınız yatak malzemesini üstteki kabın yaklaşık yarısını dolduracak şekilde yayın.
- Solucanları Ekleme: Solucanları yatak malzemesinin üzerine yavaşça bırakın ve kendi kendilerine yatağın içine girmeleri için zaman tanıyın. Solucanlar ışıktan hoşlanmaz, bu yüzden hızla aşağı ineceklerdir.
- Besleme: Solucanları sisteme alışmaları için birkaç gün beslemeyin. Ardından, küçük parçalara ayrılmış çiğ sebze-meyve artıkları, kahve/çay posası gibi atıkları yatak malzemesinin altına hafifçe gömerek vermeye başlayın. Aşırı beslemeden kaçının; solucanlar bir önceki yemi bitirdikçe yenisini ekleyin. Asla et, süt ürünleri, yağlı gıdalar ve fazla miktarda narenciye vermeyin.
- Bakım: Sistemin nemini düzenli olarak kontrol edin; yatak asla kurumamalıdır. Kutu, doğrudan güneş ışığından ve aşırı sıcak/soğuktan korunmalıdır. İdeal sıcaklık 15-25°C arasıdır. Alttaki kapta biriken sıvıyı (solucan çayı) düzenli olarak boşaltın ve 1:10 oranında sulandırarak bitkileriniz için kullanın.
Bokaşi Kovası Hazırlama ve Kullanma: Fermantasyon ve Toprağa Gömme Aşamaları
- Kova Hazırlığı: Bokaşi kompostu için hava sızdırmaz kapaklı ve altında biriken sıvıyı almak için musluklu özel bir kovaya ihtiyacınız vardır. Bu kovaları hazır alabilir veya kendiniz yapabilirsiniz.
- Başlatıcı (Ferment): Süreci başlatmak için “Bokaşi Kepeği” veya “Etkin Mikroorganizmalar (EM)” içeren bir sıvı sprey kullanılır.
- Doldurma ve Fermantasyon:
- Adım 1: Kovanın tabanındaki süzgecin üzerine bir avuç Bokaşi kepeği serpin veya EM sıvısı spreyleyin.
- Adım 2: Gün içinde biriktirdiğiniz tüm mutfak atıklarını (et, süt, pişmiş yemekler dahil) mümkün olduğunca küçük parçalara ayırarak kovaya ekleyin.
- Adım 3: Her atık katmanının üzerine tekrar bir miktar kepek serpin veya EM sıvısı sıkın.
- Adım 4: Bir tabak veya özel bastırma aparatı ile atıkların üzerine sıkıca bastırarak içerideki havayı çıkarın. Hava teması süreci bozar.
- Adım 5: Kovanın kapağını hava almayacak şekilde sıkıca kapatın.
- Adım 6: Bu işlemi kova dolana kadar her gün tekrarlayın.
- Bokaşi Suyu Hasadı: Birkaç günde bir, musluktan “Bokaşi suyu” adı verilen fermente sıvıyı boşaltın. Bu sıvı, çok güçlü bir gübredir ve 1:100 oranında suyla seyreltilerek bitkilerde kullanılabilir veya lavabo açıcı olarak değerlendirilebilir.
- Olgunlaşma ve Toprağa Gömme:
- Kova tamamen dolduktan sonra, kapağını açmadan 2 hafta boyunca oda sıcaklığında, doğrudan güneş almayan bir yerde bekletin. Bu süreçte fermantasyon tamamlanır.
- 2 hafta sonunda kovayı açtığınızda turşu benzeri, tatlımsı ekşi bir koku almalısınız. Atıkların üzerinde beyaz renkli küf veya mantar görmeniz, sürecin doğru işlediğinin bir işaretidir.
- Bu fermente olmuş atıkları (ön-kompost), bahçenizde 20-30 cm derinliğinde bir çukura veya büyük, derin bir saksıya gömün. Üzerini toprakla kapatın.
- Bu gömülü atıklar, toprakta yaklaşık 2-4 hafta içinde tamamen ayrışarak zengin ve verimli bir komposta dönüşecektir. Bu sürenin sonunda bu toprağı doğrudan ekim için kullanabilirsiniz.
Bölüm 6: Kompost Sorun Giderme Kılavuzu
Kompost yapmak canlı bir süreci yönetmektir ve her canlı sistemde olduğu gibi zaman zaman sorunlar ortaya çıkabilir. Önemli olan, bu sorunların nedenlerini anlamak ve doğru müdahalelerle sistemi tekrar dengeye getirmektir. Bu bölüm, en sık karşılaşılan kompost problemlerini, bilimsel nedenlerini ve pratik çözümlerini ele almaktadır.
“Kompostum Kötü Kokuyor”: Nedenleri ve Çözümleri
Kötü koku, kompost yığınında bir şeylerin yanlış gittiğinin en belirgin işaretidir. Kokunun türü, sorunun kaynağı hakkında önemli ipuçları verir.
- Sorun: Amonyak Kokusu (Keskin, idrar benzeri koku)
- Neden: Bu koku, yığındaki azot (yeşil malzeme) miktarının karbona (kahverengi malzeme) göre çok fazla olduğunun işaretidir. Fazla azot, mikroorganizmalar tarafından işlenemez ve amonyak gazı olarak atmosfere salınır.
- Çözüm: Yığına bol miktarda karbon zengini “kahverengi” malzeme (kuru yapraklar, talaş, parçalanmış karton) ekleyin ve iyice karıştırın. Karbon, fazla azotu dengeleyecek ve kokuyu emeçektir.
- Sorun: Çürük Yumurta veya Lağım Kokusu (Kükürtlü koku)
- Neden: Bu koku, yığının oksijensiz kaldığının (anaerobik koşullar) en net göstergesidir. Yığın ya çok ıslak olduğu için hava boşlukları suyla dolmuş ya da çok sıkıştığı için hava girişi engellenmiştir. Oksijensiz ortamda üreyen bakteriler, hidrojen sülfür gibi kötü kokulu gazlar üretir.
- Çözüm: Yığını derhal bir dirgen veya kürek yardımıyla tamamen karıştırarak havalandırın. Karıştırma sırasında kuru “kahverengi” malzemeler ekleyerek fazla nemi emmesini ve yığına yapı kazandırmasını sağlayın.
- Sorun: Ekşi, Sirke Benzeri Koku
- Neden: Bokaşi kompostunda bu koku normal ve istenen bir durumdur, fermantasyonun başladığını gösterir. Ancak aerobik bir kompost yığınında bu koku, organik asitlerin biriktiği ve pH’ın çok düştüğü anlamına gelebilir. Genellikle yığının havasız kalmasıyla ilişkilidir.
- Çözüm: Yığını iyice havalandırın. Az miktarda odun külü eklemek, asitliği nötralize etmeye yardımcı olabilir.
“Kompostum Ayrışmıyor/Isınmıyor”: Yavaşlamanın Arkasındaki Sebepler
Kompost yığınının yeterince ısınmaması veya ayrışma sürecinin çok yavaş ilerlemesi, genellikle temel bileşenlerden birinin eksik olduğunu gösterir.
- Neden 1: Yetersiz Azot (Yeşil Malzeme): Yığınınızda çok fazla kahverengi malzeme varsa, mikroorganizmaların çoğalmak için yeterli “proteini” yoktur. Süreç başlar ama çok yavaş ilerler.
- Çözüm: Yığına daha fazla azot zengini “yeşil” malzeme (taze çim, mutfak artıkları, kahve telvesi) ekleyin ve karıştırın.
- Neden 2: Yetersiz Nem: Yığın çok kuruysa, mikroorganizmaların aktivitesi yavaşlar veya tamamen durur.
- Çözüm: Yığını karıştırırken hortumla veya bir sulama kabıyla yavaşça ıslatın. Hedef, “sıkılmış nemli sünger” kıvamıdır.
- Neden 3: Yetersiz Yığın Boyutu: Özellikle soğuk havalarda, yığın 1 metreküpten küçükse, ürettiği ısıyı koruyamaz ve hızla soğur. Termofilik faza ulaşmak için yeterli kütle gereklidir.
- Çözüm: Yığına daha fazla malzeme ekleyerek boyutunu büyütün.
- Neden 4: Yetersiz Havalandırma: Yığın çok sıkışmışsa, oksijen eksikliği mikrobiyal aktiviteyi sınırlar.
- Çözüm: Yığını daha sık karıştırın.
- Neden 5: Malzemelerin Çok Büyük Olması: Büyük parçaların yüzey alanı az olduğu için mikroorganizmaların onları parçalaması çok uzun sürer.
- Çözüm: Malzemeleri komposta eklemeden önce mümkün olduğunca küçük parçalara ayırın.
“Sinek ve Haşerelerle Nasıl Başa Çıkarım?”: Önleme ve Mücadele Yöntemleri
Doğru yönetilen bir kompost yığını genellikle haşere çekmez. Sorun varsa, genellikle yönetimde bir hata vardır.
- Sorun: Meyve Sinekleri
- Neden: Açıkta bırakılmış meyve ve sebze artıkları tarafından çekilirler.
- Çözüm: Yığına eklediğiniz her taze “yeşil” malzemeyi, hemen bir kat “kahverengi” malzeme (kuru yaprak, saman) ile örtün. Bu, kokuyu hapseder ve sineklerin yiyecek kaynağına ulaşmasını engeller. Elma sirkesi ve birkaç damla bulaşık deterjanı ile hazırlanan basit tuzaklar da etkili olabilir.
- Sorun: Karasinekler ve Kemirgenler (Fare vb.)
- Neden: Bu en ciddi sorundur ve neredeyse her zaman yığına et, süt ürünleri, yağlı yiyecekler veya kemik gibi yasaklı malzemelerin atılmasından kaynaklanır.
- Çözüm: Bu tür atıkları kompost yığınından derhal çıkarın. Yığını iyice karıştırın ve üzerini kalın bir tabaka kahverengi malzeme ile kapatın. Bundan sonra yasaklılar listesine harfiyen uyun.
- Sorun: Karıncalar
- Neden: Karıncalar genellikle çok kuru bir kompost yığınını yuva olarak seçerler.
- Çözüm: Yığının nem seviyesini artırın. Yığını ıslatmak genellikle karıncaların başka bir yere taşınmasını sağlar.
“Kompostum Çok Islak/Çok Kuru”: Nem Dengesini Sağlama İpuçları
- Sorun: Kompost Çok Islak (Vıcık Vıcık, Çamurlu)
- Neden: Çok fazla “yeşil” malzeme eklenmesi, aşırı sulama veya şiddetli yağmurlar neden olabilir. Fazla su, hava boşluklarını doldurarak anaerobik koşullara ve kötü kokuya yol açar.
- Çözüm: Yığını karıştırarak havalandırın ve bol miktarda kuru, hacimli “kahverengi” malzeme (parçalanmış karton, kuru yapraklar, talaş) ekleyin. Bu malzemeler fazla nemi emecek ve yığına yapı kazandıracaktır. Yağmurlu mevsimlerde yığının üzerini bir branda ile örtmek faydalı olabilir.
- Sorun: Kompost Çok Kuru
- Neden: Yetersiz “yeşil” malzeme, aşırı havalandırma veya sıcak ve rüzgarlı hava neden olabilir. Kuruluk, mikrobiyal aktiviteyi durdurur.
- Çözüm: Yığını karıştırırken yavaşça su ekleyin. Her katmanın nemi emmesi için zaman tanıyın. Daha fazla “yeşil” malzeme eklemek de nemi artırmaya yardımcı olur.
Bölüm 7: Hasat Zamanı: Olgun Kompostu Tanıma ve Kullanma Sanatı
Aylar süren sabırlı beklemenin ve özenli bakımın ardından, kompost yığınınızın size sunduğu “siyah altın”ı hasat etme zamanı gelir. Ancak kompostu kullanmadan önce, onun gerçekten olgunlaştığından ve bitkilerinize fayda sağlayacak duruma geldiğinden emin olmanız gerekir. Bitmemiş, ham kompost kullanmak bitkilere faydadan çok zarar verebilir.
Kompostunuzun Hazır Olduğunu Nasıl Anlarsınız? (Renk, Koku, Doku)
Olgunlaşmış bir kompostu tanımak için üç temel duyusal ipucu vardır:
- Renk: Olgun kompost, koyu kahverengi ile siyah arası bir renge sahiptir. Zengin, verimli bir orman toprağını andırır. İçinde hala tanınabilir gıda artıkları (yumurta kabuğu veya mısır koçanı gibi yavaş ayrışanlar hariç) olmamalıdır.
- Koku: En önemli göstergelerden biridir. Hazır kompost, taze, nemli toprak gibi, hoş ve “dünyevi” bir kokuya sahiptir. Amonyak, çürük veya ekşi bir koku alıyorsanız, kompostunuz henüz olgunlaşmamıştır ve ayrışma süreci devam etmektedir.
- Doku: Olgun kompost, ufalanan, gevşek ve taneli bir yapıya sahiptir. Elinize aldığınızda nemli olmalı ancak yapışkan veya çamurlu olmamalıdır. Çikolatalı kek kırıntılarına benzetilir.
- Sıcaklık: Olgunlaşmış bir kompost yığını artık kendi kendine ısı üretmez. Yığının merkezi, ortam sıcaklığıyla aynı veya ona çok yakın bir sıcaklıkta olmalıdır.
Siyah Altını Kullanma Yöntemleri: Toprak Zenginleştirme, Malçlama ve Kompost Çayı
Olgun kompostunuzu hasat ettikten sonra (genellikle daha büyük, ayrışmamış parçaları ayırmak için kaba bir elekten geçirilir), onu bahçenizde ve saksılarınızda çeşitli şekillerde kullanabilirsiniz:
- Toprak Düzenleyici ve Zenginleştirici: Bu, kompostun en yaygın kullanım şeklidir.
- Yeni Bahçe Yatakları Hazırlarken: Toprağın üst 15-20 cm’lik kısmına 5-10 cm kalınlığında bir kompost tabakası serin ve bir çapa veya dirgen yardımıyla toprağa karıştırın.
- Mevcut Bitki Yataklarında: Bitkilerin etrafına 2-3 cm kalınlığında bir tabaka halinde serin ve hafifçe toprağa işleyin veya sadece yüzeyde bırakın. Yağmur ve sulama, besinleri zamanla kök bölgesine taşıyacaktır.
- Saksı Karışımlarında: Kendi saksı toprağınızı hazırlarken, 1 ölçü kompostu, 1 ölçü torf veya kokopet ve 1 ölçü perlit veya vermikülit ile karıştırarak besleyici ve iyi drene olan bir karışım elde edebilirsiniz.
- Malç Olarak Kullanım: Malçlama, toprak yüzeyini organik bir materyal tabakasıyla örtme işlemidir.
- Bitkilerin etrafına 5-7 cm kalınlığında bir kompost tabakası sermek, yabani otların büyümesini baskılar, toprak nemini koruyarak buharlaşmayı azaltır ve toprak sıcaklığını düzenler (yazın serin, kışın ılık tutar). Zamanla bu kompost tabakası yavaşça toprağa karışarak besin sağlamaya devam eder.
- Kompost Çayı Yapımı: Kompost çayı, kompostun içerdiği faydalı mikroorganizmaları ve çözünür besinleri suya aktararak elde edilen sıvı bir gübredir.
- Yapılışı: Bir bez torbaya veya eski bir yastık kılıfına bir miktar olgun kompost doldurun ve ağzını bağlayın. Bu “çay poşetini” bir kova suya daldırın ve 24-48 saat bekletin. Süreci hızlandırmak ve oksijenli (aerobik) mikropların çoğalmasını sağlamak için bir akvaryum pompasıyla suya sürekli hava verebilirsiniz.
- Kullanımı: Elde edilen açık kahverengi sıvıyı 1:5 veya 1:10 oranında suyla seyrelterek bitkilerin yapraklarına püskürtebilir (yaprak gübresi olarak) veya doğrudan toprağı sulamak için kullanabilirsiniz. Bu, bitkilere hızlı bir besin takviyesi sağlar ve yaprak hastalıklarına karşı korumaya yardımcı olur.
Sıfır atık ve sürdürülebilir bir dünya konusunda daha fazla içerik için takip edin.